Süt, hayvanların meme bezlerinin bir sekresyonu olup, süt
denildiğinde daha çok inek sütü anlaşılır. Şayet diğer hayvanlardan elde
edilmiş ise hayvanların tür ismi ile birlikte kullanılır. Örneğin keçi sütü,
koyun sütü gibi. Bütün memelilerde doğumu takiben süt sekresyonu gerçekleşir.
Özellikle bebeklerin vazgeçilmez bir gıdası olarak bilinen süt, aynı zamanda
yetişkinler için de en önemli gıdadır. Sütün kesin bileşimini vermek oldukça
zordur. Çünkü sütün bileşimini etkileyen mevsim, beslenme koşulları, sağım
şekli, sağım zamanı laktasyon periyodu,
hayvanın türü, ırkı gibi pek çok faktör vardır.
Süt, yağ, laktoz,
protein, mineral madde ve sudan oluşan kompleks bir karışımdır.
Süt,
beslenmemiz için gerekli olan, yağda ve suda eriyen vitaminlerin hepsini
içermektedir.
Özellikle
zekâ gelişiminde etkili olan, deri ve göz sağlığında gerekli B2 vitamini (rib
oflavin) için süt en iyi kaynaktır.Vücudun
ihtiyacı olan B12, A ve C vitaminleri süt içerek önemli ölçüde
karşılanabilmektedir.Sütteki
vitaminler, hastalıklara karşı direnci arttırır.Sütteki
vitaminler, büyümeye yardım eder.
İnsan yaşamının
her evresinde gerekli olan süt, C vitamini ve demir dışında makro ve mikro
besin öğeleri için iyi bir kaynaktır. Özellikle çocukluk, gebelik-emziklilik ve
yaşlılık dönemlerinde kemik sağlığı açısından oldukça önemli olduğu
bilinmektedir
İnsan
beslenmesinde mükemmel bir gıda olarak nitelendirilen sütten elde edilen başta
peynir, yoğurt, tereyağ, dondurma olmak üzere süt ürünleri de vazgeçilmez
gıdalardır.
Tereyağı,fazla
miktarda yağ içermesi nedeniyle enerji kaynağı olduğu gibi, sindirilme oranı da
yüksektir.Ayrıca vit A içerir.
Peynir,yine en
önemli protein, yağ, kalsiyum, fosfor ve vit A kaynağıdır.
Dondurma,
lezzetli ve kolay sindirilebilir bir ürün olmasının yanında, protein, kalsiyum,
fosfor ve vit B1 içerir. Fazla miktarda yağ içerdiğinden aynı zamanda vit A
kaynağıdır.
Yoğurt,sindirimi
kolay, beslenme değeri yüksek, doğal bağırsak florasının oluşmasına yardımcı,
her gün diyette bulunması gerekli en önemli süt ürünüdür.
Kefir,
asidofiluslu süt, krema gibi süt ürünleri de beslenme ve sağlık açısından
önemli süt ürünleridir.
Bu özellikleri
nedeniyle süt, sağlığın korunarak devamını sağlayan önemli bir besindir. Ancak
süt çok sayıda ve önemli fonksiyonları olan besin öğelerini yapısında
bulundurması nedeniyle, tüketilmesi gereken sütün mikroorganizmalar açısından
da önemli bir besin olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Süt, insanda
hastalığa neden olabilen zararlı mikroorganizmaların üremesi için elverişli bir
besi yeridir. Brusella (yavru atar hastalığı), tüberküloz, tifo, paratifo, şap,
şarbon, sarılık gibi hastalık etkenleri çiğ sütten insana geçebilen
hastalıklardır. Sağımdan tüketiciye ulaşıncaya kadar açıkta kalan süte, süt
sağıcısından, kaplardan, hayvan memesinden (kan, irin, kıl vb.) ve çevreden
(toz, toprak, haşarat ve gübre atıkları) de bulaşanlar geçebilmektedir.
Günde bir bardak
süt tüketmek yeterli ve dengeli beslenme için yeterli değildir. Yeterli ve
dengeli bir beslenme için günde en az;
Bebekler
750 g,
Çocuklar
300-350 g,
Gençler
350 g,
Yetişkinler-yaşlılar
250-400 g,
Hamile-emzikli
kadınlar 500 g içme sütü
tüketilmelidir.
Süt yerine aynı
miktarda süt ürünleri tüketilebilir. Süt yerine aynı miktarda yoğurt
tüketilebildiği gibi, süte eşdeğer miktarlarda peynir çeşitleri, ayran vb.
tüketilebilir. Örneğin iki kibrit kutusu kadar peynir, bir bardak süte eş
değerdir.
İşlenmiş içme
sütlerini tüketirken şunlara dikkat edilmelidir:
- İşlenmiş
içme sütleri, evlerde kaynatılmamalıdır.
- Pastörize
sütler, tüketilene kadar mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir.
- Uzun
ömürlü sütler, açıldıktan sonra tüketilene kadar mutlaka buzdolabında muhafaza
edilmelidir.
- İşlenmiş
içme sütleri, dayanıklılığını azaltmamak için, kaplara boşaltılıp muhafaza edilmemelidir.
- İşlenmiş
sütleri satın alırken, üretim ve son kullanma tarihlerine kesinlikle dikkat
edilmelidir.
Çiğ
olarak tüketime sunulan sokak sütlerinde, soğuk zincir sağlanamadığından,
tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde toplam bakteri yükü artmakta,
bu da ısı ile yok edilemeyen toksinlerin oluşumuna yol açmaktadır.Tüketici,
aldığı sokak sütlerinde kontrollü bir ısıtma sağlayamadığından, kaynatma ile
sütün besin değerinde önemli bir azalmaya ve sütün doğal tadının değişmesine
neden olmaktadır.
Tüketicinin
önemli bir kısmı sokak sütünü saf, taze ve doğal olduğu yanılgısıyla tercih
etmektedir. Oysa sokak sütleri denetimden uzaktır; su, nişasta vb. maddeler
eklenerek, besin değeri azaltılmış olabilir ve her türlü mikroorganizmayı
içerebilmektedir.
Pastörize edilen sütler buzdolabında 4-5°C de yazın bir gün, kışın
2-3 gün saklanır. Oda ısısında süt saklanmaz.Uzun ömürlü süt (UHT) ise, kutunun
açılmaması koşuluyla, oda sıcaklığında 4 ay tazeliğini korur.
Gelişme çağında yeterli miktarda süt içmek sağlık için önem
taşıyor. Bu nedenle çocuğunuzun farklı şekillerde süt içmesini sağlamaya
çalışabilirsiniz. Meyve ve çikolata aromalı sütler çocuğunuza cazip gelebilir.
Ayrıca mısır gevreği içinde süt vermek de bir çözüm olabilir. Çocuklara süt
çeşitli şekillerde sevdirilebilir. Örneğin sütün içine meyve karıştırmak bir
yöntem olabilir. Ayrıca çocuklar bisküvi ve mısır gevreği ile süte bayılırlar.
Süte şeker karıştırılması
tercih edilmiyor. Ancak başka türlü tüketmek mümkün olmuyorsa süte az miktarda
şeker eklenebilir. Ancak süt şekerli tüketildiğinde ağız ve diş sağlığına,
temizliğine dikkat etmek gerekiyor. Gerek süt gerekse de şeker artıkları ağız
ortamını değiştirecekleri için bakteri üremesine neden olabiliyor. Buna
özellikle yaşı ilerlemiş biberon alan çocuklarda da dikkat etmek gerekiyor.
KAYNAK: ET VE SÜT KURUMU
0 yorum:
Yorum Gönder